15 Kasım 2015 Pazar

Teşekkürler Raul...

Bu akşam futbol dünyasında bir dev, bir ikon Raul son maçına çıktı. Peki neydi Raul'ü diğer futbolculardan ayıran, bu kadar özel kılan, Raul Madrid yapan şey?



Her güzel hikayenin duygusal bir başlangıcı olur. Raul içinde durum farklı değildi. Babası hasta Atletico Madrid taraftarı olan Raul önce 10 yaşında San Cristobal alt yapısına daha sonra 13 yaşına geldiğinde ise Atletico Madrid alt yapısına gitti. Dönemin Atletico Madrid başkanı Jesus Gil'in alt yapıyı kapatması sonrası ezeli rakip Real Madrid'in yolunu tuttu. 1994 senesinde Real Madrid Castilla ile harikalar yarattı. Henüz 17 yaşındayken Real Madrid ile ilk maçına çıktı. 29 Ekim 1994 de Zaragoza deplasmanında efsane olacağı Real Madrid formasını sırtına geçirdi ve ilk maçında Zamorano'ya asist yaptı. Ertesi hafta rakip ezeli rakip - Raul'ün eski takımı- Atletico Madrid'di. Raul henüz 17 yaşında bu maçta Real Madrid formasıyla daha çoklarını atacağı gollerinin ilkiyle tanıştı. Dediğim gibi her güzel hikayenin duygusal bir başlangıcı olur ve Raul'ün gol atmaa başlaması da böyle başladı. O senenin geri kalanında Raul harika bir sezon geçirdi ve kariyerinin ilk şampiyonluğuna ulaştı. 1995-1996 sezonunda ise Raul takımın en önemli parçalarından birisiydi 18 yaşında o sezon Real için 52 maça çıkıp 26 gol kaydetti(0.5 gol ortalaması demek) Ancak o sezon Real Madrid bekleneni vermekten uzaktı ve Atletico Madrid'in 17 puan arkasında ligi 6. olarak bitirdi. 96-97 sezonu ise Real Madrid ligi Barcelona'nın 2 puan önünde lider olarak bitirip şampiyonluğa uzanıyordu. Raul yine istikrarını sürdürerek 42 maçta 21 gol atıyordu ( O zamanlar La Liga 22 takımdan oluşuyordu ve Raul ligdeki tüm maçlarda oynamıştı) 1998 senesi Real Madrid ligde kötü gitse de, 1966 dan tam 32 sene sonra 1998 yılının mayıs ayında Real Madrid, Şampiyonlar Ligini müzesine götürüyordu. Raul o sezon çıktığı 49 maçta 13 gol atabiliyordu.(Bu kadar az gol atmasının sebebi kadroda forvet pozisyonunda Predrag Mijatovic ve Davor Suker gibi isimlerin olmasıydı, Raul o sezonun genelinde forvet arkası olarak görev alıyordu.) 98-99 sezonunda Raul 37 maçta 25 gol ile gol kralı olsa da, Real Madrid şampiyonluğu Barcelona'ya kaptırıyordu. 1999-2000 sezonu Real Madrid için çok kötü başlamıştı. Sezon başında görevde olan eski dost John Toshack 2000 yılını görmeden kovulmuş yerine Vicete del Bosque getirilmişti. O sezon Real Madrid ligi 5. sırada bitirse de, Şampiyonlar ligine damga vurarak 1 sene aradan sonra 8. kupalarını müzelerine götürüyordu. Raul o sezon çıktığı 15 Şampiyonlar Ligi maçında 10 kez golle tanışıp takımın kupayı kazanmasında kilit rol oynuyordu.



Raul, artık Real Madrid'in en önemli futbolcusu haline gelmişti. Madrid'in meleği, takımın sembolü haline gelmişti. Redondo'nun gitmesinin ardından Fernando Hierro'nun ardından 2. kaptanlığa yükseliyordu. 2002 yılında 1 yıl arayla gelen 3. Şampiyonlar Liginin ardından Real Madrid yine karışmaya başlıyordu. Görevinden kovulan Del Bosque'ye destek çıktığı için takımdan uzaklaştırılıp Katar yolunu tutan Hierro'nun ardından takım kaptanlığını da Raul üstleniyordu. 2003 senesinin ardından Raul takımın hem lideri hem de ikonu haline geliyordu. 2002'de başlayan Los Galacticos dönemi hızla büyüyordu. Takıma onlarca yıldız oyuncu katılıyor ancak beklenen başarı bir türlü gelmiyordu. Real Madrid Şampiyonlar liginde bir türlü istediği yerlere gidemiyordu çoğu sezon 2. turda eleniyor, en fazla çeyrek final görebiliyordu. Raul için basında takım içinde Guti ile beraber çete kurduğu haberleri çıkıyordu. En sonunda Raul bu söylentilere dayanamadı ve basın toplantısında; " Eğer bu takım ben olmadan daha iyi olacaksa bugün hiç bir şey almadan gitmeye hazırım. " dedi. Real Madrid 2007 ve 2008 sezonlarında iki sezon üst üste La Liga'yı kazanırken takımın en önemli ismi yine Raul'dü.



2010'un yaz aylarında Real Madrid takımın başına Jose Mourinho gibi marka bir teknik adamı getirdi. Mourinho geldiği gibi Guti ve Raul'ü takımda görmek istemediğini söyledi. Takımı yakışıklı yıldızlar karmasına döndürmek isteyen Florentio Perez ise bu kararı hemen uygulamaya döktü ve daha önce Hierro'ya yaptığını bu kez Raul için yaptı. Raul hiç sorun çıkarmadan sözleşmesini feshetti ve yine efsane olacağı Schalke 04'ün yolunu tuttu. Schalke'de gittiği ilk sezonda doğrudan katkı yaptı. O sezon Schalke ile Şampiyonlar Liginde yarı finale kadar yükseldi üzerine bir de Almanya Kupası kazandı. Ertesi sezon Avrupa liginde çeyrek finalde, kupanın finalisti Bilbao'ya elendi Schalke, ancak San Mames'de ki maçta unutulmaz bir olay gerçekleşti. Bütün stad maç bitiminde Raul'ü alkışlamaya başladı. Tribünlerden Raul'e çiçek geldi. Bu zamana kadar görüp görebileceğim en acayip olaydı sanırım. Zira Bilbao senelerce İspanya iç savaşında İspanya'ya karşı savaşmış. Real Madrid ise her zaman Franco'nun takımı olarak adlandırılmıştı. Şimdi ise sahada Real Madrid'in eski kaptanı Raul vardı ve tüm Baskonya Raul'ü alkışlıyordu. Raul'ün büyüklüğünü ve özelliğini anlatabilmek için verilebilecek en güzel örnek budur bana kalırsa...



Sezon sonunda Raul Schalke'den ayrıldı ve Katar'ın yolunu tuttu. Katar'da geçen 2 sezonun ardından. Bernabeu'ya jübile maçı için geldi ve stadyum Raul'ü yine bağrına bastı. İlk yarı Real Madrid forması giyen Raul, Al Sadd ağlarına şık bir gol bırakarak, Real Madrid taraftarına o özlediği tadı tekrar yaşattı.



2015 yılında Amerika'yı denemek istedi ve New York Cosmos'a transfer oldu ve orada kupalarına bir yenisini daha ekledi. Kuzey Amerika Futbol Ligi'nin yarı finalinde Lauderdale ağlarına bir gol gönderdi ve takımın finale çıkmasına yardım etti, ve bugün kariyerinin son maçında Play Off finalinde Ottawa Fury'e karşı sahaya çıktı Raul. Kariyerinin son maçında alışık olduğu kupalardan birini kazanmak için. Doğuştan kazanan olduğunu ve kazanan olmak için çirkef olmanın gerekmediğini, iyilerin de kazanabileceğini bize son bir kez gösterdi. Bugüne kadar bize kattığın her şey için çok teşekkürler Raul. Senin sayende futbol çok daha güzel, çok daha bizden. Seni izleyebilmek, senden etkilenebilmek benim gibi bir futbol dilencisi için en büyük onurdu. Tekrar teşekkürler Raul, yolun açık olsun. Umarım ileride bir gün yuvanda, Real Madrid'de seni tekrar görürüz bu sefer başka sıfatlar ile yeni kupalara uzanırsınız. Çünkü, Raul Madrid'dir, Madrid ise Raul...